Danıştay’ın Başörtülü Avukat Kararını Destekliyoruz

Bu ne şekil ne de rejim sorunudur, sadece gecikmiş bir insan hakkının teslimidir….

İnsan Hakları Gündemi Derneği (İHGD) olarak Danıştay 8. Dairesi’nin, Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kurallarında yer alan avukatların ‘başları açık’ görev yapacaklarına ilişkin düzenlemenin yürütmesini durdurmasını destekliyor ve bu durumun ne şekil ne de rejim sorunu olduğunu, aksine sadece gecikmiş bir hakkın tesliminden ibaret olduğunu kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.İstanbul Barosuna kayıtlı bir kadınAvukatın kimliğinin yenilenmesi istemiyle yaptığı başvuru, başörtülü fotoğraf verdiği gerekçesiyle Türkiye Barolar Birliği’nce reddedilince Türkiye Barolar Birliği meslek kurallarının 20. maddesinin iptali istemiyle Danıştay’da dava açılması üzerine davaya bakan Danıştay 8. Dairesi, 20. maddedeki ”Avukat ve avukat stajyerleri mesleğe yaraşır bir kılık ve kıyafetle başları açık olarak mahkemelerde görev yaparlar” düzenlemesindeki ”başları açık” ibaresinin yürütmesini oy çokluğu ile durdurması gecikmiş bir hakkın teslimi olarak yorumlamaktadır.

Ayrıca Danıştay 8. Daire gerekçesinde, meslek kuralları içinde yer alan 20. maddede belirtilen “mahkeme” kavramından sadece mahkemelerin değil, göreve bağlı işlerin yapıldığı “mahkeme kalemi, icra müdürlükleri, cumhuriyet savcılıkları gibi tüm resmi kurum ve kuruluşlarının anlaşılması” gerektiğini kararında belirtmesini de insan hakkının bütünlüğü ve bu hakkın tesliminin olmazsa olmaz koşulu olarak görmektedir. İHGD, Türkiye Barolar Birliğinin avukatlık mesleğinin bir kamu hizmeti olduğu sebebiyle avukatların kamu görevlilerin tabi olduğu kıyafet sınırlamalarına tabi olması gerektiği bakış açısını savunulamaz bulmakta ve bu anlayışı gerek Anayasamıza ve gerek imzaladığımız uluslararası insan hakları sözleşmelerine aykırı bulmaktadır. Anayasa da, ‘hak ve özgürlüklerin ancak kanunla sınırlandırılacağına dair açık hüküm olmasına rağmen başörtülü avukatların mahkemelerde bulunulması, Türkiye de yıllarca kanun veya yönetmelik ile değil sadece avukatlık meslek kuralları ile engellenmiştir. Bu engelleme yıllarca Anayasamız ve tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış olan çalışma hak ve özgürlüğünün ve bağlantılı olarak yine bu düzenlemelerle güvence altına alınmış olan din ve vicdan özgürlüğünün ihlal edilmesi sonucunu doğurmuştur.

Bununla birlikte, çalışma özgürlüğünün sadece bir kesim için değil, toplumun tüm kesimleri için gerekli olması inancımızı yineliyoruz. Sadece başörtülü kadınları değil, eşcinsellerin, Kürtlerin, Ermenilerin, Romanların ve diğer tüm farklı kimlik sahiplerinin bu kimlikleriyle kamusal alanda varlıklarını hissedebilmeyi umuyoruz.

Saygılarımızla…

İHGD Yönetim Kurulu