Hrant Dink Dosyası: Agos’a Karşı Verilen Cezalar Devam Ediyor

Basın Açıklaması Tarihi: 18/10/2007
Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu

İNSAN HAKLARI GÜNDEMİ DERNEĞİ


Paris 12 Ekim 2007-Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu 1915-1917 yılları arasında Türkiye’ deki yüz binlerce Ermeni’nin Osmanlı Ordusu tarafından öldürülmesi sorununu tartışan/ele alan gazetecilerin aldıkları cezalarla ilgili derin üzüntü duymaktadır. Dün, Hrant Dink’in oğlu ve gazetede beraber çalıştığı kişi (Arat Dink) TCK 301 uyarınca “Türk kimliğini aşağılamak” suçundan ceza aldı. Aldığı ceza ertelendi.

FIDH, Ermeni kökenli Türk gazeteci, Türkiye’deki demokratik reform hareketinin lideri, Türk ve Ermeniler arasındaki diyalogun simgesi olan Hrant Dink’in 1915-1917 yıllarında yaşanan ölümleri jenosit olarak adlandırmasının ardından “Türk kimliğini aşağılamak” ile suçlandığını hatırlatır. Hrant Dink, 19 Ocak 2007 tarihinde İstanbul’da ofisinin önünde sokak ortasında aşırı milliyetçi hareketlere yakın olan bir genç tarafından öldürüldü.

Türkçe ve Ermenice dillerinde yayın yapan Agos Gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Arat Dink ve İmtiyaz Sahibi Sarkis Seropyan gazetelerinde Hrant Dink’in (1915-1917 yıllarındaki ölümü jenosit olarak tanımladığı) Reuters’e verdiği röportajı yayınladıkları gerekçesiyle cezalandırıldı. Hrant Dink TCK 301 maddesinden dolayı birçok defa yargılandı ve altı hapis cezasına çarptırıldı.

FIDH, uluslararası standartları ve Türkiye’nin 2003 yılında onayladığı Kişisel ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesinin açıkça ihlali olan, düşünce ve ifade özgürlüğünün devam eden ihlal olaylarından derin kaygı duymaktadır. “Türklüğü”, Cumhuriyeti, Devlet kurum ve kuruluşlarını aşağılamak hakkındaki TCK 301’in şiddet içermeyen eleştirel düşünceleri yargılamak için sık bir şekilde kullanılmasını takip etmektedir. Son dönemde TCK 301 ile ilgili davaların birçoğu gazeteci, yayıncı ve yazarlara karşı açılmıştır.

Hrant Dink’in öldürülmesine karşın; Türk yetkilileri 1915-1917 yıllarında yaşanan ölümlerinin niteliğini tartışmanın hala Türk kimliğini aşağılamak olduğunu düşünüyor. Bunun sonucunda da tartışan kişilerin hayatını tehlikeye atıyor.

FIDH Türk yetkililerden:

Düşünce ve ifade özgürlüğünün güvence altında olması için gerekli önlemleri almasını, iç hukukunu uluslararası ve bölgesel yükümlülüklerine uygun bir şekilde düzenlenmesini;

301. Maddeden dolayı yürütülen yargılamaları durdurmasını ve bu maddeyi yürürlükten kaldırmasını;

Hrant Dink suikastı faillerinin ve azmettiricilerinin davasının adil, şeffaf bir şekilde yapılmasını sağlamasını ve tehdit altında olduğu herkes tarafından bilinen bir vatandaşın güvenliğini sağlayamayan yetkililerin, Hükümetin sorumluluğunu tam olarak araştırmasını

Talep etmektedir.

İrtibat: Karine Appy/Gael Grilhot: + 33 1 43 55 25 18

http://www.fidh.org/spip.php?article4785