Şiddet ve İnsan Hakları

Basın Açıklaması Tarihi: 17/06/2008
İNSAN HAKLARI GÜNDEMİ DERNEĞİ
TR004/2008-Şiddet ve İnsan Hakları


İnsan Hakları Gündemi Derneği olarak, 5681 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun hakkında 18.06.2007 ve 28.11.2007 tarihlerinde yapmış olduğumuz açıklamalarla[1] söz konusu kanunun yaratabileceği sıkıntılara değinerek, eleştirilerimizi ve tavsiyelerimizi açık bir şekilde ifade etmiştik. Hal böyle olmakla birlikte, aradan geçen zaman diliminde öngörülerimizin haklı çıkmış olmasından son derece rahatsızız.

1 Mayıs 2008’de yaşanan şiddet olaylarının sonucunda polisin aşırı güç kullanımı nedeniyle sadece iki polis hakkında soruşturma başlatılmış olması etkili bir soruşturma yürütülmediğini ortaya koyduğu gibi, bizleri kullanılan aşırı şiddetin yargı eliyle meşrulaştırıldığı sonucuna götürmüştür. Son olarak, İzmir’de polis kurşunuyla hayatını kaybeden Baran Tursun’un, ölümü hakkındaki soruşturmaya getirdikleri eleştiriler nedeniyle, ailesi hakkında TCK 301 kapsamında dava açıldığını üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Bu uygulama karşısında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin temel ilkelerinden birini, bir kere daha hatırlatmak fayda görüyoruz:

Madde:1- İnsan Haklarına Saygı Yükümlülüğü

Yüksek Sözleşen Taraflar, kendi yetki alanları içinde bulunan herkese bu Sözleşmenin birinci bölümünde açıklanan hak ve özgürlükleri tanırlar.

1. Madde’ye göre Sözleşmeci Devletler 1. Bölüm’de “herkes” için sunulan hak ve özgürlükleri güvence altına almalıdır. Bu konuda herhangi bir kısıtlama belirtilmemiştir. Bu nedenle kişinin milliyeti, yaşı, ırkı, yaşadığı yer ya da görevi göz önünde bulundurulmaz[2].

Her türlü şiddeti kategorik olarak reddeden İnsan Hakları Gündemi Derneği, şiddetin olduğu hiç bir yerde insan haklarını korumanın mümkün olmadığını ve şiddet devam ettiği sürece, insan haklarını telaffuz eden tüm söylemlerin kötü bir retorik olmaktan öteye geçemeyeceğini düşünmektedir. Bu nedenle İHGD olarak, özellikle de devletin fail olduğu tüm şiddet olaylarında etkin bir soruşturma yürütülmesini, eldeki bulguların kamuoyuyla açık bir şekilde paylaşılmasını ve insan hakları örgütleri tarafından yapılan analizlerin ve önerilerin hükümet yetkililerince dikkate alınmasını diliyoruz.

Saygılarımızla

İNSAN HAKLARI GÜNDEMİ DERNEĞİ

(1) Demokrasilerde Hak ve Özgürlükler Keyfiyete Bırakılamaz!, 18.06.2007, http://www.rightsagenda.org/main.php?id=204 web sitesinde mevcuttur; Polisin Aşırı Güç Kullanımı: Önlenebilir Bir Felaket!, 28 Kasım 2007, http://www.rightsagenda.org/main.php?id=249 web sitesinde mevcuttur.

(2) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi İçtihatlarından Alıntılar, Gilles Dutertre, İnsan Hakları Genel Direktörü, Avrupa Konseyi, 2005, s.13