AİHS ‘in Ulusal Hukukta Uygulanması ve Uluslararası İnsan Hakları Hukuku Eğitim Projesi / 2006 Çalışmaları

11.01.2006

Sektör
Sivil Toplum – İnsan hakları – Hukuk

Projenin gerçekleştirileceği yer

İZMİR – İzmir’in seçilme nedeni:
2005 Projesinde açıklandığı gibi, İzmir’in insan hakları hukuku alanında “entelektüel öncü rolü” söz konusudur. Türkiye’de ilk kez insan hakları merkezi’nin İzmir’de kurulup diğer bölgelere model olması bu rolün sonucudur. İzmir’deki avukatlar 1996 yılından beri AİHS ve AİHM içtihatları hakkında eğitim aldılar. İçlerinden bazıları zamanla insan hakları hukuku alanında uzmanlaştı. İzmir’de ve diğer bölgelerde eğitim vermeye başladılar. Sonuçta uzun yıllara dayanan birikim sonucu uzmanlaş mış bir eğitimci kadrosu yetişti. (Bu kadronun büyük çoğunluğu eğitimci olarak ilk projede görev aldı) Bu eğitimci kadronun dışında yüzlerce avukat sınırlı da olsa AİHS eğitimi aldı. Ve sonuçta İzmir’de bir altyapı oluştu. İlaveten Türkiye genelinde demokratik kültüre/iklime en uygun il İzmir ve Ege bölgesidir. Uygulanan ilk proje; İzmir’in “öncü rol” ünü bir kez daha kanıtlamıştır. Zira öncelikle, anlatılan iklim nedeni ile proje çok kısa sürede uygulamada sonuçlar vermeye başlamıştır. İlaveten, Ankara ve İstanbul gibi büyük kentlerden projenin kendi şehirlerinde uygulanması konusunda talepler gelmiştir. Zira, benzer projeyi İzmir dışında yürütecek yeterli eğitimci/avukat kadrosu yoktur. Bu alanda uzmanlaşmış, deneyimli, eğitimci-avukat sayısı ülke gene linde en çok İzmir’dedir.

Başvurucu örgüt hakkındaki bilgiler

Projenin açılımı
Amaçlar
Avukatların uluslaüstü insan hakları hukukunda perspektiflerini genişletmek, bilgi ve donanımlarını arttırmak, ulusal makamlar önünde girişimlerde bulunmalarını teşvik etmek, somut çözüm üretebilme becerilerini geliştirerek AİHS ve diğer uluslararası sözleşmelerin iç hukukta fiilen uygulanır kılmaktır. Ayrıca, Türkiye’nin diğer bölgelerine uygulanabilir model sunmaktır.

Anayasanın 90. Maddesi, (insan haklarına ilişkin TBMM tarafından onaylanan) uluslararası sözleşmeleri, tartışmasız biçimde ulusal hukukta öncelikli olarak uygulanması gereken yasalara dönüştürmüştür. Bu nedenle kağıt üstünde sorun yoktur. Ancak uygulamada büyük sorun vardır. Zira ülke genelinde, AİHM kararlarının uygulanması engellenmektedir. Bunun en önemli dayanağı psikolojiktir. Zira hukukçuların zihninde “Türkiye yargısı/mahkemeleri” ile “Strasbourg yargısı/mahkemeleri” diye “iç” – “dış” şeklinde ikili bir ayırım vardır.
Böylelikle her ikisinin bir bütünün parçası olduğu, asıl olanın evrensel hukuk olduğu göz ardı edilmektedir. Evrensel anlayışın uygulanamamasının temel sebeplerinden birisi; ulusal makamların tutumuysa (yargıç ve savcıların direnişleri) diğeri; avukatların yeterli donanıma sahip olmaması nedeniyle ulusal makamlara yönelik talep yokluğudur. Bu talebi yaratacak olanlar ise, avukatlardan başkası değildir.Yani kilit rolün sahibi avukatlardır. Ancak avukatların zihinsel blokajları, alışkanlıkları ve bilgi eksiklikleri bu talebin yaratılmasını engellemektedir. AİHS ve Strasbourg kararlarının birer ulusal doküman olduğu, yabancı veya başka bir dünyaya ait olmadığı avukatların zihninde içselleşmesinden sonra yargının direnişini kırmak kolay olacaktır. Zira içselleştirme sırası bu kez “yargı”ya gelecektir. Bu nedenle derneğimiz bu blokajın nasıl kırılacağı ve engellerin nasıl ortadan kaldırılacağı üzerine ülkeye model olabilecek model üretmeyi amaçlamıştır.

Projenin ana hedefi; AİHS normları ve AİHM içtihatlarını, ulusal hukukta uygulanmasını sağlayarak, Strasbourg’a gitmeden sorunları ulusal makamlar önünde çözmektir. Bu proje ile, avukatların uygulama becerileri artırılacaktır. Katılımcılara yeni perspektifler sunulacak, eğitimcilerin uluslararası hukuk tecrübesi aktarılacaktır. Anayasanın 36.maddesinde yer alan “adil yargılama”yı gerçekten uygulanabilir kılacak avukatlar yetiştirilmesine katkı yapılacaktır. Bu eğitim sonucu katılımcı avukatlar, aldıkları bilgiyi hem doğrudan kendi davalarında kullanabilecek, hem de diğer avukatların kullanımına sunacaktır.

Elçiliğinizin desteği ile 2005 yılında yüz avukata yönelik projede bugüne kadar 3 gruptan 75 kişi eğitimini tamamladı. 2005 sonuna kadar 100 kişi tamamlanmış olacaktır. Bu çalışmayı, Türkiye’de bugüne kadar yapılan eğitim çalışmalarından farklı kılan nokta; salt teorik bilgi aktarımıma yönelik olmaması, aksine uygulamayı hedeflemesidir. Bugüne kadar elde edilen veriler, projenin ülke genelinde hayati öneme sahip olduğunu ve yavaş ta olsa uygulamayı etkilemenin mümkün olduğunu göstermiştir. Her şeyden önce, katılımcıların bakış açısında önemli bir değişme/gelişme yaşanmıştır. Katılımcılar, sadece bilgi donanımını geliştirmemiş, aynı zamanda avukatlık becerilerinde ve taleplerinde artan bir ivme kazanmış lardır. Eçiliğinize sunulan seminerin değerlendirme formlarında görüleceği üzere katılımcılar; “Bakış açılarının genişlediğini, mesleklerini uygularken yeni bir vizyon kazandıklarını, uluslararası sözleşmelerin uygulanması konusunda cesaretlerinin arttığını, dilekçe ve taleplerinde bu sözleşmeleri kullanmaya başladıklarını, bunun sözleşmelerin uygulanmasını yaygınlaştıracağını” belirtmişlerdir.

Birlikte hareket etme ve grup olma duygusunun, projenin başarısı için önemli bir unsur olduğu gözlemlenmiştir. Zira, katılımcılar AIHS’in uygulanması konusunda tek başlarına hareket ettiklerinde veya talepte bulunduklarında (zarar görecekleri korkusu ile) yargıçlardan çekindiklerini söylemişlerdir. Oysa bu tür ortak çalışmalar sayesinde kendilerini yalnız hissetmediklerini ve cesaretlendiklerini açıklamışlardır. Gerçekten ulusal mahkemeler birden fazla avukatın benzer taleplerle ortaya çıkması halinde farklı davranmakta ve konuyu daha ciddiye almaktadır. Bu nedenle uygulamada başarılı sonuçlar elde etmek için katılımcı sayısını mümkün olduğu kadar artırmak gerekmektedir.

Her bir katılımcı günlük yaşamında en az 3-4 meslektaşı ile bilgi alışverişinde bulunmakta dır. Avukatların toplu bulunduğu ortamlarda ise bu tür paylaşımlar daha fazladır. Katılımcılar, aldıkları eğitimi diğer meslektaşlarına aktardıklarında, aktarılan avukatların proje ile yakından ilgilediğini söylemektedir Derneğimize yapılan (katılımcı sayısı üstündeki) başvurular bu ilgiyi kanıtlamıştır. Projenin 100 kişi ile sınırlanması nedeni ile seminerlere katılamayan bazı avukatlar, derneğimize başvurarak çalışmanın tekrarını talep etmiştir.

Kabul görmesi halinde 2. proje ile birlikte 200 kişi bu eğitimi almış olacaktır. Çarpan etkisi ile birlikte düşünüldüğünde; bitiminde, projeden etkilenmiş yüzlerce uygulamacı avukat, kısmen de olsa ulusal makamlardan sözleşme normlarının uygulanmasını talep ediyor olacaktır. Ki bu, Türkiye’de uygulamayı değiştirmeyi hedefleyen bu eğitimin ne kadar isabetli olduğunu ve sonuç almaya müsait olduğunun işaretidir.

Türkiye uygulamasını değiştirmeyi hedefleyen bu eğitim çalışması ülkesel amaç itibarı ile derneğimizin kapasitesini aşmaktadır. Zira bu çalışmaları asıl olarak yürütmesi gereken Barolardır. Ancak Baroların “ulusalcı tutumları” insan hakları, demokrasi ve hukuk devleti aleyhine bir boşluk yaratmaktadır. Bu nedenle İHG, kuruluş amacına uygun olarak model üretmekte öncü bir rol üstlenmiştir. Türkiye’de ilk kez yapılan böylesi bir çalışmayı finanse eden elçiliğiniz insan haklarının gelişimine önemli bir katkı sağlamıştır/sağlamaktadır.

Projenin sivil toplumu güçlendirici yönleri
Avukatlar, aynı zamanda müvekkillerine yön veren kişilerdir. Onların yönlendirmesi ile vatandaşlar da insan hakları hukuku ile tanışmış olmaktadır. Bunun dışında AİHS le birlikte iç norm haline gelen diğer uluslararası sözleşmeler de katılımcılara aktarılacaktır. Bütün hukuki sorunların nihai çözüm yeri mahkemelerdir. Dolayısı ile mahkeme kararlarının toplumdaki rolü önemlidir. Kararları bağlayıcıdır. Bu nedenle hem AİHM kararları hem de diğer uluslararası sözleşmelerin uygulanması “demokratik toplum ilkesinin” mahkemeler eliyle hayata geçirilmesine yol açacaktır. Yani; mahkeme kararları ile toplumun önü açılacaktır. Ülkede yargı güvencesi ve demokrasi kültürünün gelişimine katkı yapacaktır. Örgütlenme ve ifade özgürlüğünün hukukça teminat altına alınması toplum için ek bir güvenence olacaktır.

Kişi özgürlüğü, adil yargılama, ifade hürriyeti, örgütlenme özgürlüğü, özel yaşama saygı ve korunması, mülkiyet hakkı gibi temel hak ve özgürlüklerin, yani demokratik toplumun vazgeçilmez ilkelerinin benimsenip uygulanması, toplumsal istikrar ve huzura katkı yapacaktır. Adil yargılamanın etkin kılınması suretiyle toplumun adalete olan inancı artacaktır. Ayrıca, Avrupa Birliğine giriş sürecini hızlandıracaktır.

Hedef grup
İzmir’de fiilen çalışan avukatlar ve çok az sayıda stajyer avukat.
Açıklandığı gibi, projenin çarpan/yayılmacı bir etkisi vardır. Bunun için katılımcıların seçimine özen gösterilecek ve “key person” olmalarına çalışılacaktır.

Eğitim boyunca aldıkları donanım ve deneyimi mahkemelerde kullanabilecek, yargıçlar ve savcılar önünde ileri sürebilecek ve taleplerinde ısrarlı olacak avukatlar hedeflenmektedir. Bu eğitimde katılımcılara uygulamaya dayalı yeni beceriler kazandırılacaktır. Kendilerine uluslararası hukuk tecrübeleri aktarılacak, bilgi üstünlüğüne dayalı, “kendine güven” duygusu geliştirilecektir.

Her biri 25 kişilik gruplardan olmak üzere 4 grup halinde toplam 100 hukukçuya eğitim verilmesi hedeflenmektedir. İzmir’de yaklaşık 5000 avukat olup, bunun 3500 – 4000 ü aktif olarak mahkemeler önünde fiilen avukatlık yapmaktadır. Projenin hedef grubu da; fiilen avukatlık yapıp, sıkça müvekkillerini mahkemelerde temsil eden avukatlardır. Başvurulara bağlı olarak kadın ve erkeklerin eşit sayıda olmasına dikkat edilecektir. Eski ve tecrübeli avukatların hakimler üzerindeki etkisinin daha fazla olması nedeni ile, bu gruptan avukatların katılımına da dikkat edilecektir. Ancak, toplam avukat sayısının 2/3 ünün gençlerden oluşu da göz önünde bulundurulacaktır.

Ayrıca, yılda 500 civarında stajyer avukat izmir Barosunda staj yapmaktadır. Bu nedenle, mesleklerine, eski kalıplaşmış gelenekçi pratik yerine yenilikçi bir mentalite ile başlayabilmeleri için bu eğitimi almaları gerekmektedir. Bu nedenle az sayıda stajyer avukat ta katılımcı olacaktır.

Katılımcılardan,

  • Bütün eğitim programına katılacakları,
  • Eğitim sonucu edinecekleri bilgi ve tecrübeyi adli ve idari kurumlar önünde uygulamaya çalışacakları,
  • Eğitimden sonra diğer katılımcılarla (bilgi aktarımı ve tecrübe paylaşımı için) belirli dönemlerde bir araya gelmeyi kabul ettikleri yönünde yazılı taahhüt alınacaktır.

Proje faaliyetleri 

Projenin eğitim danışmanlığını avukatlar Mehmet Nur TERZİ ve Orhan Kemal CENGİZ üstlenecektir. Uygulama koordinatörü avukat Özlem YILMAZ olacaktır.

Eğitim Danışmanları

Mehmet Nur TERZİ,

1995 yılından beri İnsan hakları hukuku ile ilgilenmekte olup, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde çeşitli davalar yürütmektedir.1995 yılında İzmir Barosu bünyesinde oluşturulan İnsan Hakları Merkezinin kuruluş çalışmalarına katılmış ve aynı merkez’ in Avrupa Komisyonunun mali desteği ile yürüttüğü 1996 yılındaki eğitim projesinde “proje koordinatörü” olarak görev yapmıştır. Halen derneğimizce yürütülmekte olan projenin eğitim koordinatörüdür.

Orhan Kemal CENGİZ
İzmir Barosu üyesidir. Halen İnsan Hakları Gündemi Derneği Başkanlığını yürütmektedir. 1996 yılında İzmir Barosu İnsan Hakları Merkezi’nin Müdürlüğü’nü yapmış, 1997-1998 yıllarında Londra’da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine açılan davalar üzerinde çalışmıştır. Görev alanı: Eğitimin içeriğinin ve yönteminin belirlenmesi ve koordinasyonu, eğitimciler arasında eşgüdüm ve uygulama birliğinin sağlanması ve eğitimle ilgili oluşabilecek diğer sorunlarda danışmanlık yapmak.

Uygulama Koordinatörü

Özlem YILMAZ
İzmir Barosu üyesi olup fiilen avukatlık yapmaktadır. 1998 yılından beri avukatlara, polislere, kamu personeline ve öğrencilere yönelik insan hakları ve hukuku konusunda eğitim vermektedir.2002-2004 döneminde İzmir Barosu Yönetim Kurulu üyeliği sırasında İnsan Hakları Merkezinin sorumlu koordinatörlüğü ve Çocuk Hakları Komisyonunun sorumlu koordinatörlüğü görevini yapmıştır.Görev alanı: Eğitimci ve katılımcılarla iletişim, seminerlerin organizasyonu, eğitimci ve katılımcı listelerinin düzenlenmesi ve katılımın kontrolü, proje kayıtlarının tutulması, belgelerin düzenlenmesi, periyodik raporlar hazırlanması, medyayla ilişkiler, geribildirim ve iletişimin yönlendirilmesi, dökümantasyon ve malzeme temini, şehir dışından gelen konuklarların seyahat organizasyonu, projenin uygulanmasından kaynaklan her türlü sorunun çözümü.

Sekreter:
Her türlü sekretaryal görev

Muhasebeci
Muhase kayıtlarının tutulması ve raporlanması, Vergi daireleri ile ilişki

Webmaster
Eğitimi tamamlayan yeni grup üyelerinin de dahil edilmesi ile sayıları 200 e ulaşacak üyenin bulunduğu bir e-mail havuzunun oluşturulması, denetimi, üye giriş çıkışlarının sağlanması, katılımcılara teknik konularda destek sağlanması, örnek karaların ve dilekçelerin yerleştirilmesi, aktarılması

Eğitim, 25 er kişilik 4 grup halinde ve üç aşamalı olacaktır. Eğitimlerde

  • Eğitmenlerin sunumları görsel destekli olacak ve bu materyaller dengeli kullanılacaktır.
  • Yazılı sunumların bir örneği katılımcılara dağıtılacaktır.
  • Katılımcıları derslere dahil edecek “aktif eğitim yöntemleri” uygulanacaktır.
  • AİHS ve içtihatları salt bilgi aktarımı şeklinde değil, ulusal hukuka adapte edilip pratikte işlerlik sağlayabilecek tarzda aktarılacaktır.
  • Bilgi aktarımının yanı sıra katılımcıların zihinlerdeki ikili ayrıma son verecek perspektifin ve ruhsal motivasyonun sağlanmasına çalışılacaktır.
  • Katılımcıların, kendi mesleki tecrübelerinden aktaracakları deneyimler, eğitimcilerin sunumlarına/ders programlarına eklenecektir.
  • Eğitimcilerin standartlara uygun eğitim vermesi sağlanacaktır.

1. aşamada
Uzman eğitimci avukatlar tarafından haftada 5 saatten  olmak üzere 4 hafta içinde toplam 20 saat ders verilecektir.  Eğitim konuları ve ders saatleri şöyledir:

AİHS  16 saat
AİHS nin kapsamı ve iç  hukuktaki yeri  1 saat
AİHS 3.madde  2 saat
AİHS 5.madde  3 saat
AİHS 6.madde  5 saat
Ek 1 nolu protokol 1.madde (Mülkiyet hakkı)  1 saat
AİHS 8.madde  2 saat
AİHS 9 ve10 madde  2 saat

Uluslararası Sözleşmeler ve mekanizmaları        4 saat
(Aşağıdaki konulardan seçim yapılacaktır)
Mülteci Hukuku
Çevre hukuku
AB Kurumları ve hukuku
Avrupa Anayasası
Ayrımcılık hukuku
European Court of Justice  (Luxembourg mahkemesi)
Uluslararası Ceza Mahkemesi
BM Medeni ve siyasi haklar sözleşmesi
BM Ekonomik ve sosyal haklar sözleşmesi

2. aşamada
Birinci aşamayı tamlayan katılımcılar, bir eğitmenin gözetiminde sanal mahkeme şeklinde “karar tartışmaları” yapacaktır  Her grubun bir eğitmeni, (gerektiğinde daha önceki gruplarda  sunum yapmış yardımcısı) olacaktır. Altışar (bir grup yedi) kişilik gruplar “Başvurucu”, “Hükümet” ve “Mahkeme” olarak üçe bölünecektir.  Böylelikle her katılımcının şahsen sunum yapması sağlanmış olacaktır. Gruplar,  AİHM tarafından ağırlıklı olarak Türkiye hakkında verilmiş ve hukuksal yapıyı etkilemiş  kararlardan birisini üstlenecektir. Strasbourg mahkemesinde yapılan duruşmaya benzer  duruşma canlandırılacaktır. Başvurucu ve hükümet argümanlarını ortaya koyacak, mahkeme de karar verecektir. Ancak kararı hangi gerekçe ile verdiğini ayrıntılı olarak açıklayacaktır. Sunumu yapılan kararda görev almayan diğer katılımcılar da böylece sunulan kararı detaylı olarak öğrenmiş olacaktır. Sunumcular hazırlık aşamasında Strasbourg mahkemesinin sözleşmeyi nasıl yorumladığını, iç hukuku ve mahkemelerin takdir hakkını nasıl algıladığını, sözleşmeyi  hangi gerekçelerle iç hukuka üstün tuttuğunu, delillerini nasıl değerlendirdiğini, ihlallere bakış açısını, özetle dava sistematiğini ve mantığını yakından görecektir. Normal okumada fark edilemeyen ayrıntıları yakalayacaktır. Sunumu hazırlarken her konuda danışacakları gözetmen eğitmen, sunum sırasında gerekli gördüğü anlarda müdahale ederek yanlışları düzeltecek, ya da eksikleri tamamlayacaktır. Sunumcular dışındaki diğer katılımcılar da  görüş ve yorumlarını açıklayacaktır.

Halen sürdürülen çalışmalarda denenen bu yöntem, öğrenme ve bilgiyi başkalarına aktarmada çok başarılı sonuçlar vermiştir. Katılımcılar en çok bu bölümü sevdiklerini ifade etmişlerdir.

Örnek kararlar:
Öcalan, Elçi ve diğerleri, Leyla Şahin ,Öneryıldız (İstanbul çöplük davası), Bergama davası
Sadak,Zana ve diğerleri, Büker, Refah partisi, Sakık ve diğerleri, Müslüm Gündüz, GÖÇ,  Z / Finlandiya, Lukanov / Bulgaristan  v.s.
Karar tartışmaları, haftada bir kez olmak üzere 4 kez ( 4 hafta) yapılacak her biri 2 saat sürecektir.

3. aşamada

Perspektif genişletme toplantıları
Konferans şeklinde yapılacak bu toplantılarda, kendi alanında ün yapmış isimler değişik konularda, ( insan hakları, hukuk, felsefe, politika, basın vb.) başvurucuların ufuklarını açacak, onlara başka dünya ve algılamaların varlığını gösterecek bilgi ve tecrübe aktarımında bulunacaktır. İki kez yapılacaktır.

Değerlendirme  toplantıları
8 haftalık eğitimin son haftasında sunumları içerik ve eğitim yöntemleri açısından değerlendiren toplantı yapılacaktır. Bunun için hazırlanmış anket formları dağıtılacaktır. Ayrıca, öğrenilen konuların ulusal hukukta nasıl uygulanacağına ilişkin tartışmalar yapılacak, sonuçlar tutanak halinde e-mail grubuna atılacaktır. Eğitimi başarı ile tamamlayan katılımcılara sertifika verilecektir. Katılımcılar daha sonra, dönem dönem toplanıp bilgi ve tecrübe paylaşımı yapacaktır.

Zaman çizelgesi
Her bir grup çalışması 8 hafta sürecektir. Önceki eğitim çalışmalardan edinilen deneyimler; kısa sürede ve yoğunlaştırılmış olarak yapılan (örneğin 1 veya 2 hafta gibi) çalışmaların ilk etkisinin çok, ancak uzun vadeli etkisinin az olduğunu kanıtlamıştır. Bu nedenle edinilen bilginin hazmedilip, uygulamaya geçirilmesi için daha uzun bir süreye ihtiyaç vardır.
Bu nedenle 8 haftalık periyod tercih edilmiştir. İlk aşama 4 hafta sürecektir. Haftada 5 saat olmak üzere  toplam 20 saatlik eğitim; Cuma günleri 2, Cumartesi günleri 3 saat olarak yapılacaktır. İkinci aşama da 4 hafta sürecektir. Zira sunum yapacak katılımcıların hazırlanabilmeleri için zamana ihtiyaçları olacaktır. Karar tartışmaları Cuma günleri yapılacak ve 2 saat sürecektir. Üçüncü aşamadaki konferanslar cumartesi günleri iki kez yapılacaktır. Bunlar, ikinci aşama süresi içinde yapılacaktır.

25 er kişilik gruplar halinde yapılacak çalışma 4 kez tekrarlanacaktır.   Bu nedenle  4 grubun tamamlanması : 32 hafta  sürecektir. Seminer tarihleri:

5. grup
1. hafta 20-21  Ocak 2006
2. hafta 28-29  Ocak 2006
3. hafta 03-04  Şubat 2006
4. hafta 10-11  Şubat 2006
5. hafta 17-18  Şubat 2006
6. hafta 24-25  Şubat 2006
7. hafta  03-04   Mart 2006
8. hafta  10-11   Mart 2006

6. grup
1. hafta 17-18  Mart  2006
2. hafta 24-25  Mart  2006
3. hafta 31 Mart – 01 Nisan 2006
4. hafta 07-08  Nisan 2006
5. hafta 14-15  Nisan 2006
6. hafta 21-22  Nisan 2006
7. hafta 28-29  Nisan 2006
8. hafta 05-06  Mayıs 2006

7. grup
1. hafta 08-09 Eylül  2006
2. hafta 15-16 Eylül  2006
3. hafta 22-23 Eylül  2006
4. hafta 29-30 Eylül  2006
5. hafta 06-07 Ekim 2006
6. hafta 13-14 Ekim 2006
7. hafta 20-21 Ekim 2006
Bayram tatili arası
8. hafta  03-04 Kasım 2006

8. grup
1. hafta 10-11 Kasım 2006
2. hafta 17-18 Kasım 2006
3. hafta 24-25 Kasım 2006
4. hafta 01-02 Aralık  2006
5. hafta 08-09 Aralık  2006
6. hafta 15-16 Aralık  2006
7. hafta 23-24 Aralık  2006
8. hafta 29-30 Aralık  2006

Projenin Sürdürülebilirliği
İzmir’de kayıtlı 5 bin avukat vardır. Bu proje ikinci 100 kişi için uygulanacaktır.  Çarpan etkisi düşünüldüğünde ortalama beş yüz avukata bir biçimde ulaşılmış olunacaktır. Ayrıca e-grup vasıtasıyla çok daha fazla sayıda avukata ulaşmak mümkündür. Bununla birlikte çok etkili ve kısa sürede sonuç alınabilmesi için kısa sürede çok sayıda avukatın bu eğitimden geçmesi gerekir.  Eğitimci kadrosunun genişliği nedeni ile bunu yürütmek mümkündür.