İnsan Hakları İçin Ceza Yasası Reformu / Ankara Atölyesi

28.04.2006

24-25 Mart 2006 tarihlerinde Ankara’da Uluslararası Af Örgütüofisinde gerçekleştirilen atölye çalışmasına birinci gün 14, ikinci günise 13 katılımcı katkıda bulundu. Atölye çalışmasını Etyen Mahçupyanyönetti. Toplantı Proje Koordinatörü Günal Kurşun’un, Derneği veProjeyi tanıtan bir konuşmasıyla başladı. Projede “ifade özgürlüğü”temelinde TCK’nun kırk maddesinin analiz edileceği, kanunun genelhükümlerinin ayrıca analiz edilmesi gerektiği, ancak özel hükümlerindoğrudan ya da dolaylı olarak ifade özgürlüğünü ihlal eden hükümleriçerdiği ortaya konuldu.
Çalışma sırasında küçük grup-büyük grup yöntemi izlendi. Gruplaraayrılan maddeler üzerinde çalışmaya başlanmadan önce tüm katılımcılarküçük gruplara bölündüler. Her küçük çalışma grubu, aynı suç grubuiçinde değişik maddeleri alarak belli süre çalıştı. Daha sonra gruplartoplanarak büyük grubu oluşturdular ve her grup kendi çalıştığımaddeleri sırayla tüm atölyeye sundu. Ankara Atölye çalışması projeninikinci atölyesiydi. İlk atölye olan İzmir Atölyesinin sonuçlarıylakoordineli yapılan tartışmalara, İzmir’de zaman nedeniyletartışılamayan beşinci ve altıncı grup suçlarla başlandı daha sonrabirinci ve üçüncü grup suçlar tartışıldı. İkinci ve Dördüncü grupsuçları tartışmaya zaman kalmadı.
Tartışmalarda bir uzlaşmaya varmak gibi bir amaçla hareket edilmedi,ortaya konan tüm düşünceler açıklanmaya çalışıldı. Bazı noktalarda ise,kendiliğinden bir uzlaşma belirdi, bu noktalar ayrıca konuşuldu ve koyu harflerle yazıldı. Üzerinde uzlaşma olmayan noktalar da aşağıda belirtildi.
Aşağıda, tartışma sırasıyla beşinci, altıncı, birinci veüçüncü gruplara ilişkin tartışmaların özetlerini bulabilirsiniz. Ortayakonan tartışmalar madde madde belirtildi .Bir sonuca varılmışsa bu da omaddenin en altına ayrıca yazıldı.

5.Grup Suçlar:
Madde 304-Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar

  • Madde çok muğlak hazırlanmış, Bazı kelimelerin anlamı konusunda tereddütler var, bazı kelimeler ise sübjektif yorumlanmaya açık: Hasmane, tahrik, işbirliği, Devletin güvenliği, örgüt, doğrudan, dolaylı kelimelerinin daha belirli hale getirilmesi gerekir. Madde gerekçesinde bu konuda bir açıklık da yoktur.
  • Hasmane hareketler ifadesinin kesinlikle maddeden çıkarılması gerekir.
  • “Savaş açılmasına yönelik hasmane hareketler” olarak düzeltilebilinir.
  • “Tahrik” ifadesi çıkarılmalı yerine “işbirliği” ifadesi konulmalı.
  • “Tahrik” kelimesi tamamen çıkarılmalıdır.
  • Çalışma grubunun değişiklik önerisi yerindedir ve desteklenmektedir.

Madde 305-Temel Milli Yararlara Karşı Faaliyette Bulunmak İçin Yarar Sağlama

  • Madde tümden kaldırılmalıdır. Bu kadar belirsiz ifadelerle suç konulması, neredeyse Ceza Hukukunun tüm temel ilkelerine aykırıdır.
  • Adalet Bakanının izni, sübjektif uygulamalara sebep olacaktır.
  • “Temel milli yarar”, yarar sağlama, doğrudan ve dolaylı ifadeleri sübjektif ifadelerdir.

Madde 306-Yabancı devlet aleyhine asker toplama

  • Madde metninde dil açısından belirsizlik vardır.
  • “Hasmane hareket” ifadesinden ne anlaşılacağı belirsizdir. Madde metninden çıkarılmalıdır.
  • Asker toplamak, ne amaçla olursa olsun yasaklanmalıdır.
  • Gerekli bir maddedir, ancak dil açısından gözden geçirmek gerekir.
  • Beşinci fıkra sübjektif uygulamalara neden olacağı için kaldırılmalıdır.
  • “Yetkisiz olarak” ne anlama gelmektedir? Böyle bir yetkilendirme mümkün müdür?
  • Ne yasal askeri oluşum, ne güvenlik gücü, ne de Devletle “yasal olarak” ilişkili birtakım oluşumlar, bu madde kapsamında değerlendirilebilecek mi?
  • Asker toplama yerine “silahlanma” ifadesi kullanılabilir.

Madde 313-Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine Karşı Silahlı İsyan

  • Maddede geçen tahrik kelimesinin tartışılması gerekmektedir. Bunun yerine “azmettirme” kullanılabilir.
  • TCK 312.madde varken bu maddeye gerek yoktur.

6.Grup Suçlar:
Madde 318-Halkı Askerlikten Soğutma

  • Maddenin birinci fıkrası tamamen çıkarılmalıdır. Halkın askerlik hizmetine “sıcak” olması gerekmemektedir, dolayısıyla da “soğutmanın” suç olarak düzenlenmesi yersizdir.
  • Maddenin ikinci fıkrası tamamen çıkarılmalıdır. Basın özgürlüğünü tehlikeye atan bu hüküm, düşüncenin ifadesi önündeki engellerden biridir.
  • Madde ile “ya askerliği sev, ya da sevmediğini söyleme” denmektedir.
  • “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesi gerçekse barışı silahtan arındırmak gerekmektedir.
  • Madde açık bir düşünce suçudur.

Madde 319-Askerleri İtaatsizliğe Teşvik

  • Madde tümden kanundan çıkarılmalıdır.
  • Madde gereklidir ve kalmalıdır, ancak çalışma grubunun önerisi biçiminde değiştirilmelidir.
  • Maddenin dili yeniden düzenlenmelidir, daha kısa biçimde ifade edilebilir.

Madde 323-Savaşta Yalan Haber Yayma

  • Maddenin dördüncü fıkrası anlaşılamamaktadır. Yalnızca yabancı paraların değerinin düşmesi gibi tek taraflı bir neticeye indirgenmesi anlaşılamamıştır.
  • Çalışma grubunun önerisi doğrultusunda madde değiştirilmelidir.
  • Birinci fıkrada “ülkeyi ekonomik anlamda zarara uğratmak” ifadesi yeterlidir, diğer ifadeler madde metninden çıkarılmalıdır.
  • Maddedeki tehlike suçu, zarar suçu haline getirilebilir.
  • Maddeye “bilinçli spekülasyon yapma ve kamu zararı oluşturma” unsuru eklenebilir.
  • Maddedeki “temel milli yarar” gibi muğlak ifadeler düzeltilmelidir.

 

Madde 327-Devletin Güvenliğine İlişkin Bilgileri Temin Etme
Madde 329-Devletin Güvenliğine ve Siyasal Yararlarına İlişkin Bilgileri Açıklama
Madde 330-Gizli Kalması Gereken Bilgileri Açıklama
Madde 334-Yasaklanan Bilgileri Temin
Madde 336-
Madde 337-Yasaklanan Bilgileri Siyasal veya Askeri Casusluk maksadıyla açıklama
Madde 339-Devlet Güvenliği ile İlgili Belgeleri Elinde Bulundurma
Maddeleri hakkında toplu değerlendirme

  • Maddelerin hemen hemen tümünde muğlak ve yoruma açık ifadeler kullanılmaktadır.
  • “Nitelik itibariyle gizli kalması gereken”, “Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararlar”, “siyasal ve askeri casusluk maksadı” ibareleri tam olarak anlaşılamamaktadır.
  • Bu maddelerde “madde bolluğu” gözlenmektedir. Maddelerin birleştirilmesi gerekmektedir. Örneğin 327 ve 334ncü maddeler “temin etmeyi”, 329, 330, 336 ve 337nci maddeler “açıklamayı” cezalandırmaktadır.
  • Yedi madde bir veya iki madde içinde birleştirilebilir. Maddelerde “temin etme”, “bulundurma” ve “açıklama” kriterleri kullanılmaktadır.
  • Maddelerin cezalarında orantısızlık söz konusudur. Açıklama fiilinin cezası düşürülmelidir.
  • Maddelerde geçen “devlet sırrı” terimi tanımlanmalıdır.
  • Bu konuda özel bir ceza yasası yapılması gereklidir.
  • Madde, içeriklerine dokunmaksızın, yalnızca dil açısından şu şekilde tek bir madde olarak düzenlenebilir:

Madde X:
1) Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri bulunduranlara     …………, temin edenlere …………, açık zararın meydana geleceğini bile bile açıklayanlara ………….cezası verilir.
2) Bu fiilleri casusluk maksadıyla yapanlara ……….. cezası verilir.
3) Fiiller savaş zamanında veya savaş hazırlıkları esnasında işlenirse ……….cezası verilir.
4) Fiiller yabancı devletin güvenliği aleyhinde işlenirse ……..cezası verilir.

 

1.Grup Suçlar:
Madde 125-Hakaret

  • Maddenin üçüncü fıkrasına toplumsal cinsiyet üzerine yapılan hakaretlerinde eklenmesi gerekmektedir.
  • Maddeye etnik köken belirtilerek yapılan hakaretlerin suç olduğu açıkça yazılmalıdır.
  • Üçüncü fıkra yeniden düzenlenmelidir.
  • Din bir kişi özelliği değildir, madde metninden çıkarılmalı ayrı bir maddede düzenlenmelidir.

Madde 126-Mağdurun belirlenmesi

  • İzmir Atölyesinde de tartışılan “isnat üstü kapalı geçiştirilmiş olsa bile” hükmü son derece muğlaktır, sübjektif olarak yorumlanacaktır, madde metninden çıkarılması gerekmektedir.

 

Madde 130-Kişinin hatırasına hakaret

  • Atatürk’e hakaret durumunda yalnızca 5816 sayılı yasa uyaraınca ceza verilmeli, bu madde uygulanmamalıdır.
  • İkinci fıkradaki “veya” yerine “ve” ifadesi konulmalıdır.

Madde 132-Haberleşmenin gizliliğini ihlal

  • Çalışma grubunun hazırladığı ikinci görüş tümüyle kabul görmüştür.

Madde 164-Şirket veya Kooperatifler hakkında yanlış bilgi

  • Maddenin bu şekliyle kalması gerektiği ileri sürülmüştür.
  • Maddedeki muğlak ifadelerin kaldırılması gerektiği düşünülmüştür.
  • Maddede geçen “öneri” sözcüğünden hareketle hükmün, somut zarar vermeyen düşünce açıklamalarının önünde engel oluşturduğu tartışılmıştır.

Madde 225-Hayasızca hareketler

  • Maddedeki tanımlar geniştir, sübjektif yorumlanabilir.
  • Madde gerekçesi kabul edilemez hükümler içermektedir.
  • Madde yeniden düzenlenmelidir.

Madde 226-Müstehcenlik

  • Çalışma grubunun oluşturduğu birinci görüşün daha tutarlı olduğu, desteklendiği ifade edildi.
  • Birinci fıkraya “çocukların ruhsal ve cinsel gelişimine zarar vermesi durumunda” ibaresinin eklenmesi konusunda görüş birliği oluştu.

Madde 237-Fiyatları etkileme

  • Çalışma grubunun madde önerisinin desteklenmesi gerektiği ifade edildi.

Madde 239-Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması

  • Maddede kesinlikle her durumda şikayet koşulu aranmalıdır.
  • Türkiye’de oturan yabancılara açıklanan sırlar neden artırım kapsamında değil? Bu ayrımın mantığı nedir?  Üçüncü fıkra tümden kaldırılmalıdır.

Madde 260-Kamu görevinin terki veya yapılmaması

  • Madde tümden kaldırılmalıdır.

 

3.Grup Suçlar:
Madde 277-Yargı görevi yapanı etkileme

  • Bilirkişi ve tanıkların madde kapsamına alınmaları gerekmektedir.

Madde 285-Gizliliğin ihlali

  • Dördüncü fıkranın sistematik olarak yeri yanlıştır. Bu konu basın kanununda düzenlenmektedir/düzenlenmelidir.
  • Dördüncü fıkradaki “damgalanmaları” yerine “ilan edilmeleri”; “görüntülerinin yayınlanması” yerine de “yayın yapılması” ifadeleri getirilmelidir.

 

Madde 286-Ses veya görüntülerin kayda alınması

  • Madde 285’de gizliliği ihlal zaten cezalandırılmaktadır. Gizlilik yoksa zaten cezalandırmaya da gerek yoktur. O halde madde tümden kaldırılmalıdır.

Madde 288-Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs

  • Çalışma grubunun görüşünün tümüyle benimsendiği ifade edilerek oybirliği ile desteklendiği belirtildi.

Madde 298-Hak kullanımını ve beslenmeyi engelleme

  • Açlık greviyle ilgili bölümün madde metninden çıkarılması gerektiği ifade edildi.
  • Bu bölümün madde metninde kalması gerektiği belirtildi.
  • “Teşvik-ikna” yerine “zorlama” ifadesinin getirilmesi gerektiği ifade edildi.
  • Suçun neden yalnızca ceza infaz kurumlarıyla tutukevlerine hasredildiği sorusu soruldu. Gözaltı sırasında da beslenmeyi engellemenin madde kapsamına alınması gerektiği ifade edildi.
  • Madde başlığının hatalı olduğu ve değiştirilmesi gerektiği ifade edildi.

 

Zaman yetersizliği nedeniyle Ankara Atölye Çalışmasında 2. ve 4.Grup suçlar görüşülemedi.