“Kadına yönelik şiddet ile mücadele, Avrupa Konseyi’nin insan hakları ve kadın erkek eşitliği çalışmalarının temelinde yer almaktadır. Bu mücadele öncelikle her düzeyde, önde gelen seçilmiş yerel ve bölgesel temsilciler vasıtasıyla yürütülmelidir. Bu özel değil, kamusal ve hepimizi ilgilendiren bir sorundur.
Belediyeler ve yerel yönetimler, aile içi şiddete karşı durarak, farkındalık yaratarak ve özel birimler kurarak, şiddete maruz kalan kadınlar için sığınma evleri ve barınaklar sağlayarak, bu alanda çalışan sivil toplum kuruluşlarını destekleyerek ya da bu konuların gençlerle açıkça tartışılabileceği eğitim olanakları yaratarak fark yaratabilirler.
Kongre kadına yönelik şiddete ilişkin bir raporu yeni kabul etti ve bu konuda bir Avrupa Konseyi sözleşmesi taslak çalışmalarına katılıyor. Ancak yasal metinler tek başlarına yeterli değil. Kültür kendisini değiştirmek zorunda. Bizler, şiddetin tolere edilmeyeceği ve şiddeti uygulayanların cezasız kalmayacağı konusunda emin olunması gerektiği mesajını verebiliriz.
Yerel ve bölgesel seçilmiş temsilcileri bu mücadeleyi gerçekleştirmek üzere kişisel taahhütte bulunmaya çağırıyorum. Sayılar her zaman güçlüdür ve doğrunun bizim tarafımızda olduğu değişim için her zaman bir umut vardır. Birlikte üstesinden gelebiliriz.”
Çeviri: Ayça Uluseller
Son Güncelleme: Çarşamba, 25 Kasım 2009 09:16