“Daha çok kızkardeşimin yükseklere kanat çırpmasını istiyorum. Zira özgürlük, hiçbir zaman kadınların kolay kolay elde edebildiği bir şey olmadı.”
Ursula K. Le Guin’in bir sözüyle, depremin gölgesi ve kayıpların derin sızısıyla başladık 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günümüzü kutlamak için yazdığımız açıklamaya. Hiçbir ayrım gözetmeksizin insan haklarının her türlü siyasi ideoloji ve dünya görüşünün üzerinde olduğunu kabul ederek, ayrımcılık ve ifade özgürlüğü gibi temel haklar alanında çalışan İHGD, elbette kadın haklarını da kendi çalışma alanında görmektedir.
Hükümetin, şeklî olarak kadın istihdamını yüksek gösterme hevesi, küresel salgın öncesi kadınlar için “kısmi zamanlı çalışma” ve “toplum yararına çalışma” adı altında kamuoyuna sunuldu ve elbette kısmi zamanlı çalışmanın işyerlerinde cinsiyetçi işbölümünü derinleştireceğine dair sendikal uyarılar ve yapılan eylemler dikkate alınmadı. Toplum yararına çalışma denilen uygulamada ise kadınlara uygun görülen işler, evde bakım hizmetleri oldu. Bu çalışma yöntemleri de kadının yoksullaşmasını engelleyemedi ve görünürde kadın istihdamını yükseltmek isteyen Hükümetin de işine yaramadı. “Evden çalışma” yöntemi ise Mart 2021’de Resmi Gazetede yayımlanan Uzaktan Çalışma Yönetmeliği’nin belirlediği ölçütler çerçevesinde, işin denetimi, örgütlenmesi gibi bahanelerle patronların çalışanın özel yaşamına kadar girdiği en kötü biçime büründü.
DİSK Genel-İş Sendikasının 8 Mart için hazırladığı 2022 Kadın Emeği Raporu’nda, kadınların istihdama katılım oranı yüzde 29 olarak tespit edilmiş. OECD ülkeleri ortalamasında istihdamda cinsiyet açığı yüzde 14,5, AB ülkeleri ortalamasında yüzde 10 iken, Türkiye’de yüzde 39,1 olduğu görülüyor. Yine her 10 kadından 3’ü kayıt dışı çalışırken, 1,2 milyondan fazla kadının hem yarı zamanlı hem de kayıt dışı çalıştırıldığı görülüyor. Aynı rapora göre erkekler kadınlardan yüzde 27,4 daha fazla kazanıyorlar.
İHGD olarak, kadın emeğinin sömürüsüne dikkat çekerken, yaşamıyla kadınların kendi kaderlerini değiştirebileceklerini gösteren Clara Zetkin’in sözleriyle bütün emekçi kadınları selamlıyoruz: “Kadın, erkeğin başarısız bir kopyası değildir; insan olarak mücadele ve inşa için özel özelliklere ve yeteneklere sahiptir. Bu kadar uzun süre zincirli kalmış enerjisinin serbestçe gelişiminin, mücadelede ve yaratıcı çalışmalardaki başarısında büyük katkısı olacaktır.”