Basın Açıklaması Tarihi: 05/06/2008
İNSAN HAKLARI GÜNDEMİ DERNEĞİ
Türkiye’de çocuklar için toplum içinde infaz…
Avrupa ülkelerinde “probation” ve “supervision” adıyla bilinen çocuk adaleti ara mekanizması Türkiye’de 70’li yılların ikinci yarısından bu yana var olmakla beraber çok çeşitli etmenler nedeniyle yeterince etkili ve verimli bir şekilde işletilememiştir. Daha önce gözetim adıyla bilinen bu ara mekanizma, 2005’ten bu yana hem yetişkinlere hem de çocuklara yönelik olarak, “denetimli serbestlik” adıyla yeniden uygulanmaya başlanmıştır. Denetimli Serbestlik, kişinin işlediği suç nedeniyle tutuklanması veya cezaevine girmesi yerine, cezasını toplum içerisinde gözetim ve denetim altında çekmesini ifade eden çağdaş, alternatif bir sistemdir. Bu sistemde suç işlemiş kişi şarta bağlı olarak serbest bırakılır ve kendisine birtakım yükümlülükler getirilir. Bu sistem, suç işlemiş kişinin sosyalleşmesini teşvik etme, yeniden suç işlemesini engelleyici etkenleri güçlendirme ve iyileştirilerek topluma yeniden kazandırma, topluma ve mağdura verilen zararı onarma çabaları .olarak da tanımlanabilir.
Bugünkü yasal düzenlemelere göre, işlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha altında hapis cezasına çarptırılmış bir kişi, daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç ay ve üstünde hapis cezası almamış ise ve mahkemede pişmanlığını dile getirirse suçu ertelenebilir ve denetimli serbestlik sistemine dahil edilebilir. Fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış olan kişiler, yani çocuk ve gençler için uygulamadaki farklılık, işledikleri suçun cezası üç yıl ve altında olduğunda çocuklara denetimli serbestlik kararı hükmedilebilmektedir. Erteleme ile denetim altına alınmış kişiden beklenilen, belirlenen yükümlülükleri yetirme getirmesi ve kasıtlı bir suç işlememesidir. Örneğin bu yükümlülükler, eğitimine devam etmesi, herhangi bir uyuşturucu madde bağımlısı ise belli bir merkezde tedavi olması, belli bir konuda danışmanlık alması vb olarak sıralanabilir.
Özellikle suçla ilişkileri yetişkinlerden farklı olan çocuklar açısından bu mekanizma son derece yararlıdır. Çocukların cezaevinde bulunmaları, özellikle ilk kez suça karışmış çocukların farklı suç ve suçlu tipleriyle ve suçu alışkanlık haline getirmiş kişilerle temasa geçerek, daha çok zarar görmelerine ve vermelerine neden olabiliyor. Denetimli serbestlik sistemiyle ise suça karışmış çocuğa toplumla barışma imkanı sunulurken, diğer yandan çeşitli açılardan destek görmesi sağlanmakta, böylelikle çocuk, yeniden suça teşvik edecek etki ve ilişkilerden uzaklaştırılmaktadır.
Denetimli Serbestlik sisteminde çok disiplinli bir anlayışla çalışılıyor…
20/07/2005 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5402 sayılı Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Kanunu gereğince, Ceza ve Tevkif evleri Genel Müdürlüğü bünyesinde Denetimli Serbestlik ve Yardım Hizmetlerinden Sorumlu Daire Başkanlığı ve 133 merkezde denetimli serbestlik şube müdürlükleri kurulmuş ve 1272 uzman (sosyolog, öğretmen, psikolog) istihdam edilmiştir.
Ankara Denetimli Serbestlik şubesinde ise 10 uzman ve 20 denetleme memuru görev yapmaktadır. Şubeye bugüne kadar 2000 kadar yetişkin, 100 kadar da çocuk hakkında denetimli serbestlik kararı gelmiş ve ayrıca neredeyse 150 kişi de koruma kurullarına başvurmuş, bunlardan 75’i işe yerleştirilmiştir.
Çocuklara Yönelik Denetimli Serbestlik Uygulamalarının Güçlendirilmesi
Toplumsal adaletin sağlanması bakımından son derece önemli olan bu mekanizmayı güçlendirmek üzere Özgürlüğünden Yoksun Gençlerle Dayanışma Derneği tarafından yapılandırılan “Çocuklara Yönelik Denetimli Serbestlik Uygulamalarının Güçlendirilmesi: Ankara İli Pilot Projesi”, bir yönü araştırmalara bir yönü ise bu ara mekanizmanın ihtiyaç duyduğu çok kurumlu ve çok alanlı yapının kurulmasına yardımcı olacak bir model oluşturmaya dayanıyor.
Proje Ankara Barosu ortaklığında, Bakanlığı Ceza ve Tevkif evleri Genel Müdürlüğü Denetimli Serbestlik Daire Başkanlığı iştirakinde Avrupa Birliği finansmanıyla gerçekleşmekte. Projenin hedefi ise denetimli serbestlik (DS) mekanizmasına dahil olması gereken kurum ve kuruluşlar arasında etkili ve verimli bir işbirliği kurmak.
Bu amaçlara ulaşabilmek için ise kamuoyu tanıtım çalışmalarının yanı sıra biri çocuk ve ailelerin beklenti ve ihtiyaçlarını, diğeri ise sistemde bulunan kurum ve kuruluşların kapasitelerini belirlemeye yönelik iki araştırma yapılacak, ardından düzenlenecek olan bir dizi toplantı sonucunda ayrıntılı bir eylem planı oluşturulacak. Bu eylem planının nasıl işlediği projenin son döneminde de izlenecek.
Proje çıktılarının denetimli serbestlik mekanizmasına önemli etkilerde bulunması beklenmekte.
Bu Proje, Öz-Ge Der tarafından, Ankara Barosu işbirliği ve Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Denetimli Serbestlik Daire Başkanlığıiştirakinde, Avrupa Birliği finansmanıyla “Ön Seçim Sürecinde Sivil Toplumu Güçlendirme / Bileşke B1: İnsan Haklarını ve Demokrasiyi Pekiştirme ve Destekleme” adlı Program altında yürütülmektedir.