16 Temmuz 2016
Gerekçesi ne olursa olsun, darbeler hiçbir zaman çözüm olamaz. Dün gece, Türkiye’de askeri darbe girişimini yaşadık. Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki bir grup olduğu anlaşılan ve kendilerini “Yurtta Sulh Konseyi” olarak adlandıran kişiler tarafından gerçekleştirilen askeri darbe teşebbüsü sonrası, açıklanan rakamlara göre 41’i polis, 2’si asker ve geri kalanı sivil olduğu anlaşılan 161 kişi öldü. Darbeci askerlerden de yüzün üzerinde ölen olduğu anlaşılıyor. TBMM binası bombalandı. Binlerce insanımız da yaralandı. Şiddete başvurmadan, her türlü düşüncenin savunulup örgütlenebildiği, ifade ve basın özgürlüğünün tam olarak sağlandığı, anayasaya ve kuvvetler ayrılığı ilkesine bağlı, denetlenebilir, hesap verebilir, hukukun üstünlüğüne ve insan haklarına dayanan, seçimle gelinip yine seçimle gidilen, toplumsal huzur ve barış ortamının sağlandığı ve tüm kural ve kurumlarıyla işleyen demokrasinin her zaman yanındayız. Siyasi iktidarlardan her zaman rahatsızlık duyulabilir, ancak çözüm hiçbir zaman demokrasi dışı yöntemlerde, özellikle darbelerde aranmamalıdır.
Darbe girişiminde bulunanların,gözaltı koşullarının insan hakları sözleşmelerine uygun olması ve insanlıkdışı muameleye maruz bırakılmamaları , yaşam haklarının korunması ve adil yargılanma ilkesi altında yargılanarak hak ettikleri cezayı almaları gereklidir,ancak insan hakları ve ceza hukukunun temel ilkelerinden asla fedakarlık edilemez. Bu sebeple, artık ortadan kaldırılan insan hak ve özgürlüklerine aykırı cezaların telaffuz edilmesinin dahi doğru olmadığını düşünüyoruz. Darbecilerle mücadele, yine hukuk kuralları çerçevesinde yapılarak etkili bir soruşturma ile yalnızca sorumluluğu olanların hesap vermesini, bu durumun daha fazla otoriteleşmeye neden olarak demokrasimizin daha fazla zarar görmemesini talep ederiz. Ülkemize, demokrasimize ve yurttaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi saygılarımızla sunuyoruz.
İHGD Yönetim Kurulu