TBMM’ye Açık Davettir

İÇ GÜVENLİK PAKETİ ZATEN AZ OLAN ÖZGÜRLÜKLERİMİZİ DE YOKEDECEK

Son dönemde TBMM ‘nden geçmek üzere olan ve ülkemiz kamuoyunca “İç Güvenlik Paketi” olarak bilinen; Polis Vazifesi ve Salahiyetleri Kanunu (PVSK) ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmündeki Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa Tasarısı, aşağıdaki kanunlarda temel bazı değişiklikler yapacaktır.

  • 2559 Sayılı Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu,
  • 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu,
  • 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu,
  • 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu,
  • 5442 Sayılı İl İdaresi Kanunu
  • Kararname yasalaştığı takdirde;Kararname, sunulduğu haliyle kabul edildiği ve yasalaştığı takdirde Türkiye’nin de taraf olduğu ve iç hukuk hükmünde olan başta Avrupa İnsan Hakları Sözleşmei (AİHS) olmak üzere uluslarası insan hakları sözleşmelerinin ihlaline neden olacaktır.
  1. POLİS SAVCILIK TALİMATI OLMAKSIZIN KİŞİLERİ GÖZALTINA ALABİLECEK VE 48 SAAT GÖZALTINDA TUTABİLECEKTİR.

Polis, savcılığın talimatı olmaksızın “makul şüphe” üzerine kişileri gözaltına alabilecek, yargısal denetim olmaksızın kişileri 48 saat gözaltında tutabilecektir. Kişiler AİHS ‘nin 5. maddesinde yer alan; Kişi Özgürlüğü ve Güvenliği Hakkı’nın gerektirdiği yargısal denetim, avukat yardımı, yakınlarına haber verme, karara itiraz edebilme gibi haklardan yoksun kalacak ve suç şüphesini takdir etme yetkisi, yargıdan polise geçecektir.

  1. POLİS SAVCININ YAZILI EMRİ VE MAHKEME KARARI OLMAKSIZIN ARAMA YAPABİLECEKTİR.

Polis, savcının yazılı emri ve mahkeme kararı olmaksızın araçları durdurabilecek; araç içinde  özel arama yapabilecek veya bir gösteri sırasında şüpheliden üzerindeki elbiseyi çıkarmasını isteyebilecektir. Bu konuda kararı kolluk amiri verecek olup, bu karar 24 saat içerisinde hakim onayına sunacaktır. Bu hükmün, AİHS’nin Özel Yaşam ve Aile Yaşamının Korunmasına ilişkin 8. maddesinin ihlali olduğu açıktır. Ayrıca kişiden elbiselerinin çıkarılmasının yasa ile meşru hale getirilmesi, ülkemizde güvenlik güçlerinin toplantı ve gösterilerde sergilediği orantısız ve sert tutum göz önünde bulundurulduğunda, AİHS ‘nin İşkence ye ilişkin 3. maddesine aykırı olan; onur kırıcı ve kötü muameleye dönüşme riski çok nettir.

  1. POLİSE BAŞKALARININ HAYATINI TEHLİKEYE SOKANLAR HAKKINDA UZAKLAŞTIRMA TEDBİRİ UYGULAMA YETKİSİ VERİLECEKTİR

PVSK’nun 13. maddesinde polisin kimleri yakalayıp kanuni işlem yapacağı kişiler listesine, “başkalarının can güvenliğini tehlikeye düşürenler” eklenmiştir. Ayrıca polise, vatandaşı “koruma altına alma, uzaklaştırma” görevi de verilmektedir.

Bu hüküm, vatandaşların toplumsal gösterilerden uzaklaştırılmasına neden olacak, kişilerin gözaltına alınmadan ve nerede tutulduğu bilinmeden, kayıtsız ve fiili olarak gözaltı altına alınmasına zemin yaratacaktır. Bu değişiklik ile kişi güvenliği ve özgürlüğüne ilişkin AİHS nin 5. maddesi ve kişilerin işkence görmeme hakkına ilişkin AİHS’NİN 3. maddesi bağlamında ihlaller ortaya çıkacaktır.

  1. GÖSTERİLERDE HAVAİ FİŞEK, BİLYE SAPAN TAŞIYANLARA, YÜZLERİNİ KAPATANLARA HAPİS CEZALARI GETİRİLMEKTEDİR

2911 sayılı kanunun 33. maddesinin ilk fıkrası değiştirilerek; gösterilerde havai fişek, molotof, demir bilye ve sapan gibi araçları taşıyanlara veya kimliklerini gizlemek amacıyla yüzlerini tamamen veya kısmen örtenlere 2 yıl 6 aydan 4 yıla kadar hapis cezası getirilmektedir. Bu durumda artık biber gazından korunmak amacıyla gaz maskesi takmak bile kişilerin hapis cezası almasına neden olacaktır. Bu değişiklik şiddet içermeyen gösterilere dahi polisin daha orantısız bir şiddetle müdahale etmesine neden olacaktır. Bu hüküm, AİHS’nin 11. Maddesi kapsamında Örgütlenme Özgürlüğü’nün açıkça ihlalini oluşturacaktır.

  1. POLİSİN SİLAH KULLANMA YETKİSİ GENİŞİLETİLMEKTEDİR

PVSK’nın 16. maddesinin 7. Fıkrasına, “Molotof, patlayıcı, yanıcı, yakıcı, boğucu, yaralayıcı ve benzeri silahlarla saldıran veya saldırıya teşebbüs edenlere karşı” da silah kullanılabileceği hükmü eklenmekte olup, müdahalenin orantılılıktan daha geri bir noktaya düşülerek polisin güç kullanması ‘saldırıyı etkisiz kılmak amacıyla ve etkisiz kılacak ölçüde’ şartına bağlanmaktadır. Bu değişiklik, AİHS’NİN 2. maddesi bağlamında yaşam hakkı ihlallerine neden olacaktır.

  1. VALİLERE SUÇUN ARAŞTIRILMASI İÇİN EMİR VERME YETKİSİ VERİLMEKTEDİR

İl İdaresi Kanunu’nun 11. maddesine eklenen fıkra ile; “valilere lüzumu halinde kolluk amir ve memurlarına ‘suçun aydınlatılması’ ve ‘suç faillerinin bulunması’ için emir verme” yetkisi getirilmektedir. Aynı kanunun 66. maddesindeki değişiklikle de valinin tebligatlarına aykırı davrananlar için 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası getirilmektedir.

Bu değişiklik ile savcıların yetkisi valilere devredilmektedir. Bu durum olağanüstü hal ve sıkıyönetim benzeri dönemlerin otoriter ve baskıcı uygulamalarına benzer uygulamalara neden olacak; AİHS’nin Kişi Güvenliği ve Özgürlüğü bağlamında yargısal denetim ve AİHS’nin 6. Maddesi bağlamında adil yargılanma hakkının ihlaline yol açacaktır.

Bizler; bu süreçte açıkça görüldüğü üzere; özgürlük – güvenlik çatışması yaratılarak , aslında varolmayan güvenlik sorununun çözülemeyeceğini düşünmekteyiz. Bu yasa tasarısı insan hak ve özgürlüklerini düzenleyen evrensel ilkelere ve Uluslarası Sözleşmelere aykırıdır. TBMM’nce kabul edilmesi ağır ve telafisi güç insan hakları ihlalleri doğuracaktır.

Biz, İnsan Hakları Gündemi Derneği olarak; tüm milletvekillerine bu tasarının tüm bileşenleriyle geri çekilmesi çağrısında bulunuyoruz.