İnsan Hakları izleme Örgütü Uluslararası Adalet Programı Başdanışmanı Elise Keppler, Türkiye’nin, el-Beşir hakkında yakalama kararı çıkarılması için başvuruda bulunan BM Güvenlik Konseyi’nin bir üyesi olduğunu hatırlatarak “Bugün dünyada sivillere yönelik işlenmiş en iğrenç suçlarla ilgili hesap vermesi için aranan birine kucak açması halinde Türkiye’nin uluslararası camiadaki imaji yerle bir olacaktır” dedi.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Darfur’da savaş suçları ve insanlığa karşı suç işlediği gerekçesiyle 4 Mart tarihinde el-Beşir hakkında tutuklama kararı çıkarmıştı. Sudan, Darfur’da işlenen suçlarla ilgili UCM’nin soruşturma ve kovuşturma yapmasına karşı çıkmış ve UCM ile işbirliği yapmayı reddetmişti.
Türkiye UCM’ye taraf olmadığı için, bu mahkeme emrine uyarak el-Beşir’i tutuklama konusunda yasal bir zorunluluğu yok. Oysa, BM Güvenlik Konseyi Mart 2005’te Darfur’u UCM’ne sevk eden 1593 No.lu kararında tüm devletleri UCM ile işbirliği yapması için teşvik ediyor. Türkiye, Ocak 2009’dan beri BM Güvenlik Konseyi’nin iki yıllığına seçilmiş üyesi.
Ayrıca Türkiye uzun süredir üyesi olabilmek için uğraştığı Avrupa Birliği’ne üye tüm ülkeler UCM’ne taraf ve hem mahkemeye hem de soykırım, savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlarla ilgili hesap verilmesi gereği anlayışına sıkı sıkıya bağlılar.
UCM’deki Darfur davaları
Bugüne kadar UCM Darfur’da işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlarla bağlantılı oldukları iddiasıyla üç zanlı hakkında yakalama emri çıkarttı. Bu kişilerden biri eski dışişleri ve insani işlerden sorumlu devlet bakanı olan Ahmed Harun, diğeriyse Janjavid milislerinin komutanı olduğu iddia edilen Ali Kuşayb. UCM ayrıca Sudanlı direniş lideri Bahar idris Abu Garda hakkında da Afrika Birliği barışgücü üssü Haskanita’ya yapılan saldırıyla bağlantılı olarak savaş suçu işlediği iddiasıyla mahkemeye gelmesi için tebligat çıkarmıştı.
http://www.hrw.org/en/news/2009/11/06/t-rkiye-sudan-ba-kan-n-n-gelmesini-yasaklay-n-ya-da-tutuklay-n
Son Güncelleme: Pazartesi, 09 Kasım 2009 14:19