Basın Açıklaması Tarihi: 19/03/2008
İNSAN HAKLARI GÜNDEMİ DERNEĞİ
TR001/2008-Siyasi Partiler
19 Mart 2008
Demokrasi ve insan haklarının karşılıklı bağımlılığına inanan İnsan Hakları Gündemi Derneği, Türkiye’deki Siyasi Partilere yönelik açılan kapatma davaları nedeniyle son derece endişelidir. Örgütlenme, seçme ve seçilme hakkı demokrasilerin vazgeçilmez bir özelliğidir ve uluslararası düzeyde kabul görmüş insan hakları belgeleriyle de garanti altına alınmıştır. Son olarak Türkiye hakkındaki kaygılarını dile getiren, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Terry Davis’in de belirttiği gibi, “demokrasilerde politik sorunlar seçimler yoluyla çözümlenir, hükümet politikaları ve politik inançlar meclisteki ve medyadaki açık tartışmaların konusudur. Kanunlar yasaklamak yerine tartışmaları ve müzakereleri cesaretlendirmenin ve mümkün kılmanın yöntemini tasarlamalı ve uygulamalıdır[1].”
Türkiye demokratikleşme ve insan haklarının temini konusunda oldukça önemli gelişmeler kaydetmiş olmakla birlikte halen yasakçı bir zihniyetle üretilmiş, askeri darbe artığı bir anayasaya ve kanunlara sahiptir. Söz konusu anayasa ve kanunlar, yapılan reformların kalıcı bir şekilde olmayıp, her an geri alınabilir bir şekilde düzenlenmesinden dolayı demokrasi ve insan haklarının üzerinde “Demoklesin Kılıcı” olarak sallanmaktadır. Mevcut durumda kanun uygulayıcılarının tavrı çok daha endişe vericidir. Kanun uygulayıcıları anayasa ve kanunlardaki hükümleri “demokratik bir toplumdaki zorunlu tedbirlerden” çok, tek bir düşünceyi dayatan “zorlayıcı tedbirler“ olarak uygulamakta ve/veya yorumlamaktadır. Uygulamanın bu hali, kanun uygulayıcılarının “hukukun üstünlüğünden” çok “devletin üstünlüğünü” koruduğu izlenimi vermektedir. Tüm bunlar hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını benimsemiş demokratik bir toplum anlayışıyla uyuşmadığı gibi, kuvvetler ayrılığı ilkesine de aykırıdır.
İnsan Hakları Gündemi Derneği neredeyse bir siyasi partiler mezarlığına dönüşen Türkiye’de siyasi partilere karşı açılan kapatma davalarının hukukun üstünlüğüne, demokrasi ve insan haklarına son derece zarar verdiği düşüncesindedir. Türkiye uluslararası düzeyde kabul görmüş insan hakları standartlarını uygulamak için bağlayıcı nitelikte sözler vermiştir ve yükümlülük altındadır. Yasama, yürütme ve yargı organları uluslararası insan hakları standartlarının uygulanmasından eşit derece yükümlüdür. Bu yüzden siyasi sorunlar yasaklamak yerine, demokrasi ve insan haklarının karşılıklı bağımlılığı ilkesini gözeterek insan haklarını ve özgürlüklerini genişletmek yoluyla çözümlenmelidir.
Saygılarımızla.
İNSAN HAKLARI GÜNDEMİ DERNEĞİ
Ek: Uluslararası İnsan Hakları Belgelerinde Örgütlenme Özgürlüğü, Seçme ve Seçilme Hakkı Bilgi Notu
[1] Turkey – encourage democratic debate instead of preventing it, says Terry Davis, Secretary General of the Council of Europe, Strasbourg, 16.03.2008, www.coe.int/press web sitesinde mevcuttur.
Açıklmaya ve Bilgi Notuna Word Dosyası olarak ulaşmak için aşağıdaki linklere tıklayınız.