Basın Açıklaması Tarihi: 17/10/2007
İNSAN HAKLARI GÜNDEMİ DERNEĞİ
Lambda İstanbul’un Kapatılma Girişimi Temel Özgürlükleri Tehlikeye Atıyor!
(New York , 16 Ekim 2007) – İnsan Hakları İzleme Örgütü bugün yaptığı açıklamada İstanbul valiliğinin, eşcinsel hakları derneği Lambdaİstanbul’u kapatma girişiminin temel örgütlenme ve ifade özgürlüklerini tehdit ettiğini belirtti.
İnsan haklarını savunan örgütlenmeler işlevlerini yerine getiremezlerse Türkiye’nin gerçek bir demokratik ülke olarak statüsü tehlikede demektir.
Juliana Cano Nieto
Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Travesti ve Transseksüel Hakları Programı
İnsan Hakları İzleme Örgütü, Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Travesti ve Transseksüel Hakları Programı araştırmacısı Juliana Cano Nieto şöyle konuştu: “Temsil ettiği insanları sevmediğiniz için bir derneği kapatmak özgürlük fikrine yapılmış bir saldırıdır.” 18 Ekim 2007’de İstanbul’da görülecek, derneğin kaderini belirleyecek kapatma davasına da katılacak olan Nieto “İnsan haklarını savunan örgütlenmeler işlevlerini yerine getiremezlerse Türkiye’nin gerçek bir demokratik ülke olarak statüsü tehlikede demektir” diye ekledi.
İstanbul Valiliği Türkiye’de lezbiyen, gey, biseksüel, travesti ve transseksüel haklarını savunan Lambdaİstanbul’un dernek tüzüğünün ve amaçlarının “hukuka ve ahlaka aykırı” olduğu gerekçesiyle kapatılmasını istiyor. Valilik 2007’nin başlarında derneğin kapatılmasını talep etti ve Temmuz ayında Savcılık bu talebi reddetti. Savcılığın bu kararı üstüne, İstanbul Valiliği bir üst mahkemeye başvuruda bulundu. Dava süreci Temmuz 2007’de, Beyoğlu Sütlüce Adliyesi 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki ilk duruşmayla başlamış oldu. İkinci duruşma ise aynı mahkemede 18 Ekim 2007’de görülecek.
Sivil toplum kuruluşlarından sorumlu İstanbul Valiliği İl Dernekler Müdürlüğü Lambdaİstanbul’un dernek tüzüğünün Türk Medeni Kanunu’nu ve Anayasa’nın 41. maddesini ihlal ettiğini iddia ediyor. Türk Medeni Kanunu’nun 56. maddesi “Hukuka ve ahlaka aykırı dernek kurulamaz” derken Anayasa’nın 41. maddesi de “Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır teşkilâtı kurar” diyor. Dernekler Kanunu’nun 54. maddesi derneklerin, başka nedenlerle birlikte, “genel ahlaka aykırılık” nedeniyle kapatılmasına izin veriyor.
Lambdaistanbul LGBTT Dayanışma Derneği’nin amacı, “Lezbiyen, gey, biseksüel, travesti, transseksüel kadın ve erkeklerin eşitlikçi değerleri benimsemelerine, var oluşlarını gerçekleştirme ve kendilerini yetiştirerek toplumsal barış, huzur ve refahın gelişmesine bireysel, toplumsal, kültürel hayat ve davranışlarıyla katkıda bulunabilmelerine destek olmaktır” şeklinde belirtiliyor. Valilik, şikayetinde aynı zamanda derneğin adındaki “Lambda”nın Türkçe olmadığı gerekçesiyle yasaya aykırı olduğunu iddia ediyor. Bu sözcük LGBTT kimliğinin uluslararası kabul edilmiş sembollerinden biri.
Lambdaİstanbul 1993’ten bu yana Türkiye’deki LGBTT bireylerin haklarını savunmuştur. LGBTT bireylere yardım amacıyla bir danışma hattı sağlamakta ve kültürel, eğitici ve politik aktiviteler aracılığıyla bilinç yükseltme çalışmaları yapmaktadır. Kuruluşundan beri, aktif olarak cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine dayalı ayrımcılığa karşı yasal korunma konusunda lobi çalışmalarında bulunmaktadır. Lambdaİstanbul 2006 yılında İçişleri Bakanlığı’na kayıtlı dernek olmak için başvurduğu halde, başvurusu dava sonuçlanana kadar askıda tutulmaktadır.
Türkiye’de devlet yetkilileri daha önce de LGBTT örgütlerini kapatmak üzere benzer girişimlerde bulundu. Ankara merkezli KAOS GL 2005 yılında Ankara valisi Selahattin Ekmenoğlu tarafından kapatılmak istendi. Kapatılma talebi Savcılık tarafından reddedildi.
2005 yılında Meclis’te ayrımcılık karşıtı bir yasa tasarısında cinsel yönelim ayrımcılığı yasaklanırken daha sonra yasadan bu ifade kaldırıldı. Bu arada “genel ahlak” ile ilgili yasa ve düzenlemeler LGBTT bireylerin örgütlenme ve ifade haklarının kısıtlanmasına ve polisin sokaklarda haksız tutuklama yapmasına ve tacizde bulunmasına imkan tanımaya devam ediyor.
Türkiye, Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme ve İnsan Haklarını ve Temel Özgürlükleri Korumaya dair Avrupa Sözleşmesi’ni imzalayan ülkeler arasındadır. İki sözleşme de ifade ve örgütlenme özgürlüğünü korur ve cinsel yönelime dayalı ayrımcılığı yasaklar.