Barış talebi ve yaşam hakkı savunulması yargılanmamalıdır. Barış akademisyenleri davalarında, sanıkların anayasal haklarının ihlal edilmekte olduğunu her gün gözlemliyoruz. Evrensel insan hakları standartlarının aksine, ifade özgürlüğü kullanımından ibaret olan barışçıl düşünce açıklamalarının da bir suç olarak gösterilme gayretini izliyoruz. Tüm bunlar yetmiyormuş gibi, son olarak bir milletvekili olan sayın Prof.Dr.İbrahim Kaboğlu’nun yargılandığı davada, Anayasa ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nun yukarıda anılan açık hükümlerine rağmen yargılamanın sürdürüldüğüne tanık oluyoruz. Açık kanun hükmüyle durma kararı verilmesi gerekirken, bir milletvekilinin yargılanması, yalnızca bir milletvekilinin değil, aslında milletin iradesinin de yargılanması anlamına gelmektedir.
27.02.2019 Çarşamba günü saat 10.00’da, Ankara 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Prof.Dr.İbrahim Kaboğlu’nun yargılandığı davanın duruşması gerçekleşecek. İfade özgürlüğünün ardından, yasama dokunulmazlığı da hiçe sayılarak görülecek olan davanın takipçisiyiz. Bu vesileyle, başta Kaboğlu olmak üzere tüm Barış Akademisyenleri davalarının bir an önce ifade özgürlüğü tespitiyle ve beraet kararıyla sona erdirilmesi gerektiğine inanıyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
İHGD Yönetim Kurulu
26.02.2019 İzmir
Anayasa Madde 83/2: Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz.
Ceza Muhakemesi Kanunu Madde 223/8: Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir.